Galatasaray Kulübü’nün içi daha karaborsa skandalı ile karma karışıkken, olay savcılığa intikal etmişken, sarı-kırmızılılar bunun üstüne bir de illegal bir bahis şirketinin reklamını sırtına nasıl alır?
Hani akıl alacak gibi değil. Kulüp, bu yasa dışı bahis şirketinin sonuna news yazısı alıp spor internet sitesi gibi görünmeye çalışmasının gözlerden kaçacağını nasıl düşünebilir?
‘7 MİLYON DOLARI CEBE İNDİRİYORSUN’
Üstelik 14 milyon dolara yapılan anlaşmanın 7 milyon dolarını cebe indiriyorsun. Acaba hiçbir yönetici bu spor sitesine bakmadı mı? Ya da son derece sıradan ve içeriksiz bir sitenin 14 milyon dolar vermesi akıllarda soru işareti yaratmadı mı? En azından news bölümünü kaldırıp bu KKTC çıkışlı sitenin ne olduğuna bakmadı mı? Öyle ya bugün aklıma ilk gelen ismi yazıyorum; İspanya Marca’nın internet sitesi bir futbol takımına 14 milyon dolarlık bir sırt reklamı verebilir mi? Üstelik bu adamların tıklanma oranı Türkiye’deki tüm spor sitelerinin toplamından çok daha fazla. Bunu isteyen adama deli gözüyle bakarlar.
‘7 MİLYON DOLAR GERİ ALINABİLİR’
Hadi onu geçtim koskoca Galatasaray Kulübü’nün bu işi araştıracak bir tane avukatı ya da avukatları da mı yok? En azından bir avukatın 7258 nolu kanun hükmünden haberi vardır. Bu kanunda her şey açık bir şekilde yazıyor. Yani Galatasaray’ın bu yaptığının suç olduğu belli. Ve üstelik bu işin sonu 1 ile 3 yıl hapis. Bir de savcılığın Galatasaray Kulübü’nün aldığı 7 milyon doları geri alma yetkisi var. Peki ne olacak şimdi? Nasıl savunacak Galatasaray kendini? Galatasaray gibi bir kulüp marka değerini böyle kendi eliyle nasıl çöpe atabilir?
‘UÇUK RAKAM DÜŞÜNÜLÜR’
Karaborsacılık arkasından illegal bahis şirketi reklamı. Ayıkla pirincin taşını.
Bir başka konu var. Galatasaray geçen yıl göğüs reklamı için toplam 200 milyon civarında para kazanmış. Bu yıl ise Türk lirasına vurduğumuz da 400 ile 500 milyon arası rakamı sırt reklamı için alıyorsun. Bu da mı ters gelmedi? Bari en azından insan bu uçuk rakamı düşünür.
Peki bu konuda Galatasaray camiası ne düşünüyor. Hemen söyleyeyim tümü çıldırmış durumda. Ancak isyanlarına rağmen henüz isim veremeden eleştiriyorlar. Ama bu yarın konuşmayacakları anlamına gelmiyor. Olayı iyice irdeleyip öyle konuşmak istiyorlar. Zaten dünkü divan toplantısında da ağır eleştiriler başladı.
Öncelikle konuştuğum herkes benim sorduğum soruların aynısını soruyorlar. Bunlara ek olarak da sorular var…
Örneğin Galatasaray’ın ileri gelen bir ismi diyor ki; “Zaten yaptıkları sözleşmeden şüphe duydukları belli. Yoksa sözleşmeye herhangi bir sıkıntı olursa sözleşme bozulur maddesi koydurmaz. Sağlam bir şirket olursa bu madde niye konulur? Çünkü şirketin şüpheli olduğunu biliyorlar. Bile bile lades yapmışlar. Ya tutarsa demişler. Olan da Galatasaray markasına oluyor…”
Bir başkası da bu olayın nedenini şöyle açıklıyor;
‘ÖNCE KARABORSA ŞİMDİ BU’
“Galatasaray Şampiyonlar Ligi’nden toplam bütün gelirleri ile birlikte 40 milyon Euro’ya yakın bir para bekliyordu. Kerem’in satışı ile de bu rakam 50 milyonu geçecekti. Yani 40 milyon Euro’luk bir kayıp var. Bütün hesaplar buna göre yapılmıştı. Ama olmadı. Gittiler İsviçre’nin sıradan takımına elendiler. Bu açığı kapamak için her yere bilinçsizce saldırdılar. Sonunu hiç düşünmediler. Göz göre göre bu işe girdiler. Ama Galatasaray Kulübü bu paraya tenezzül edecek kadar aciz mi? Dünyaca ünlü marka değerimiz ne olacak? Önce karaborsa şimdi bu? Muhtemelen aldıkları parayı da geri vermek zorunda kalacaklar. Bence o para harcanmıştır.”
Riskli büyüme diye bir garabetin içine girdiler. Ama riskli büyüme illegal şirketlerle anlaşma yapmak değil. Bir boyut daha var. Bu olay tamamen haksız kazanca da giriyor. Şimdi diğer kulüpler de aynısını yapsa ne olacak. Peki Fenerbahçe ve Beşiktaş böyle bir yol uygulasaydı Galatasaray’ın tepkisi ne olacaktı? Artık Galatasaray’da hiçbir şeye şaşırmaz hale geldik.
En önemlisi Galatasaray Kulübü’nün Başkanı sayın Özbek ve hiçbir şeye itiraz etmeden, araştırmadan imza atan yönetim kurulu bu camianın Türkiye’nin en önemli markası olduğunu unutmasın.